Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde meydana gelen “Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli”nin ilk toplantısında, Türkiye’de başta şehirlerin zelzele olmak suretiyle sel ve kuraklık benzer biçimde afetlere daha hazırlıklı hale getirilmesiyle ilgili hazırlanan sunum üstüne açıklamalarda bulunmuş oldu.
Bakan Kurum, şehirlerin dirençli hale getirene kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde aynı anlayışla emek harcamaları yapacaklarını ifade ederek, “Yaşadığımız iki depremin arkasından artçı depremlerle beraber Sayın Cumhurbaşkanımızın AFAD Başkanlığı’mızdaki koordinasyonu ilgili bakan arkadaşlarımızla beraber süreci an be an sahadan takip ettiler. İlk andan itibaren devletimiz tüm imkânları ile 11 ilimizde gerek arama-kurtarma çalışmalarını, toplamda 26 bin yıkıntı, 26 bin binadan bahsediyoruz. Bu çerçevede 35 bin 250 arama-kurtarma çalışanı, AFAD’ımızın koordinasyonunda tüm illerimizde eş zamanlı her saat, her dakika üzerine koya koya artırarak giden arkadaşlarımız uyumadan, yemeden, içmeden vatandaşımızın yaralarını sarmak için savaşım verdiler. Bu çerçevede Valilerimiz, Kaymakamlarımız, ilgili Bakan arkadaşlarımız ve tüm ekiplerimizle beraber 271 bin personelimiz sahadaydı. Bugüne dek 624 bin vatandaşımız tahliye edildi ve 18 bin iş makinesi, de şu an fiilen alanda hizmet vermektedir.” dedi.
“BUGÜNE KADAR 360 BİN ÇADIR KURULARAK 1 MİLYON 440 BİN VATANDAŞIMIZIN BARINMASI SAĞLANMIŞTIR”
Bakan Kurum, bir taraftan yıkıntı arama-kurtarma emek harcamaları yürütülürken, vatandaşların geçici barınma gereksinimlerini karşılayabilmek amacıyla gene AFAD’la beraber tüm illerdeki koordinasyon merkezleriyle bugüne dek 360 bin çadır kurulduğunu hatırlattı. Bakan Kurum, “Bu çadırlarda 1 milyon 440 bin vatandaşımızın barınması sağlanmıştır. Gene aynı anlayışla konteyner kentlerimizi kuruyoruz. AFAD’ımız, TOKİ’miz, Emlak Konut’umuz, belediyelerimiz, buradaki bağışçılarımız ve sivil cemiyet örgütlerimizle beraber gerek prefabrik, gerek çelik, gerek konteyner, gerek yığma malzemelerden tüm illerimizde Hatay’ımızda, Malatya’mızda, Kahramanmaraş’ımızda, Gaziantep’imizde konteyner kentlerinin kurulumunu başlattık. Ne kadar gereksinim var ise gene koordinasyon içinde süreçlerimizi yürütüyoruz ve burada da vatandaşımızı bir an ilkin daha güvenli alanlara çekebilmek adına yapılarımızı süratli bir halde inşasını gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.
“ŞU ANA KADAR 4 MİLYON 859 BİN BAĞIMSIZ BÖLÜM İNCELENDİ”
Bugüne dek 7 bini aşkın personelle hasar tespit emek harcamaları yaptıklarını vurgulayan Bakan Kurum, “Toplam 1 milyon 582 bin binada hasar tespit emek vermesi yapılmış oldu ve bu çerçevede 4 milyon 859 bin bağımsız bölüm incelendi, bu bağımsız bölümlerden 214 bin 577 tanesinin acil yıkılacak, ağır hasarlı yada yıkık bulunduğunun tespitini yaptık. Bu da 608 bin bağımsız bölüme karşılık ediyor. Bu bağımsız bölümlerin 481 bini de konut içerikli binalarımızı oluşturuyor. Gene baktığımız tescilli yapılarımızın, tarihimizin de bu manada zarar gördüğünü bazı zamanı eserlerimizin yıkıldığını görüyoruz. Bu çerçevede Hatay’daki Yüce Camimiz, Adıyaman’daki Yüce Camimiz, gene Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi, Darb-ı Sak Kalesi, Gaziantep Kalesi benzer biçimde birçok zamanı eserimizin de yıkıldığını görüyoruz. Bu zamanı eserlerle ilgili de Kültür ve Gezim Bakanlığımız restorasyon emek harcamaları ile ilgili sahada bir eylem çalışmalarını yapıyorlar.” diye konuştu.
“YIKILAN BİNALARIN YÜZDE 96,69’U 99 ÖNCESİ YAPILAN YAPILAR”
Yıkılan binalarla ilgili de informasyon veren Bakan Kurum, şunları açıkladı:
“Yüzde 96.69’unun, 99 öncesi meydana getirilen yapılar bulunduğunu görüyoruz. Yeni yönetmeliğe nazaran, şu demek oluyor ki 2002’deki meydana getirilen düzenlemeler, yapı denetim sistemindeki düzenlemeler, yeni zelzele yönetmeliği ile beraber yapmış olduğumuz düzenlemeler çerçevesinde yıkılan binaların yalnız yüzde 3.3’ü 99 sonrası meydana getirilen yapılar bulunduğunu görüyoruz. Bu binalarda 145 bin vatandaşımızın yaşadığını da tespit ettik. Gene burada 98 öncesi yapılarla sonrası yapıların yıkım karşılaştırmasını görebiliyoruz. Kahramanmaraş merkeze baktığımızda aslına bakarsak burada 2004’deki yerleşimle 2022’deki yerleşimdeki uydu haritalarını benzetme ettiğimizde, 1999 öncesi yapıların yoğun bir halde yıkıldığını görüyoruz. Gene aynı durumu Hatay için inceleyecek olursak, 2006’daki Hatay’ımızın yerleşimine baktığımızda, 2023’deki yerleşimde yoğun yıkımın gene eski yapıların olduğu alanda sıvılaşmanın ve zemin kalitesinin düşük olduğu alanda bulunduğunun tespitini yapmış olduk.”
“BİLİM İNSANLARIMIZLA BERABER ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORUZ”
Bakan Kurum, binaların yıkılma nedenlerini bilim adamlarının da görüşleri doğrultusunda teşhis edebilmek için ekiplerin fiilen sahada çalıştıklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda yerleşim alanlarını 1 milyon 180 bin konut yaptıklarını belirtirken Bakan Murat Kurum, “Iyi mi bunlar dimdik ayakta durduysa, aynı anlayışla hayata geçirmeye çalışıyoruz. Burada fay hattına olan mesafesini, zemindeki sıvılaşma, gene seçim noktasında işte sıvılaşma kaynaklı yıkımın olup olmadığının tespitlerini yapıyoruz. Bu çerçevede binaların gene yerleşim noktasında en doğru yere yerleşmesiyle ilgili hocalarımızla, bilim insanlarımızla birlikte bu emek harcamaları yürütüyoruz.” ifadelerine yer verdi.“Kolon-kiriş birleşimlerindeki sıklaştırmaların olmadığı, nervürlü demirlerin kullanılmadığı alanlarda yoğun yıkımın yaşandığının da tespitini yaptık”
Bakan Murat Kurum, tasarımda ve işçilikteki hataların da yıkıma sebebiyet verdiğini, sahadaki tespitlerde görüldüğünü altını çizdi. Bakan Kurum, “Bunlar, yeni zelzele yönetmelikleriyle beraber yapılamaz. Fakat öncesindeki kolon-kiriş birleşimlerindeki sıklaştırmaların olmadığı, nervürlü demirlerin kullanılmadığı alanlarda yoğun yıkımın yaşandığının da tespitini yaptık. Gene bodrum katlardaki pencere açımı benzer biçimde yanlış kullanımların da yıkıma sebebiyet verdiğini görüyoruz. Gene AFAD koordinasyonumuzda tüm illerimizde aynı anda yıkıntı kaldırma emek harcamaları yürütülmektedir. İllerimizdeki koordinasyon guruplarımızla beraber tüm çevresel tedbirler de alınmak suretiyle ve buradan çıkan malzemelerin tamamı geri dönüşüme doğal olarak tutulmak suretiyle tedbirler alarak bu malzemeleri de geri dönüştürüp hem ekonomimize katkı sağlayacağız hem de buradaki çevresel kirliliğe de sebebiyet vermeyecek anlayışta yapıyoruz.” diye konuştu.
“BİLİM İNSANLARIMIZLA BİRLİKTE ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜTÜYORUZ”
Yıkılan yapılarda eski yapıların daha çok bulunduğunu belirten Bakan Kurum, “2015 ve 2023 sonrasında depremden sonrasında yıkım uydularını kıyasladığımızda Hatay’ın bilhassa Antakya’da Kırıkhan’da ne kadar yoğun bir yıkım yaşandığını da bu tablo bizlere net bir halde göstermektedir. Burada neredeyse bu alanın tamamının yıkıldığının da tespitini görmüş oluyoruz. Aynısını Kahramanmaraş için çalışmalarını yaptık. Burada da 2014 ve 2023 yılları arasındaki uydu görüntülerini kıyasladığımız vakit şehrin merkezinde eski yapılarımızın yoğun olduğu yerlerde yoğun bir yıkımın yaşandığını da net bir halde görüyoruz. Bundan sonraki süreçte çalışmalarımızı da bilimin ışığında, kültürün ışığında, buradaki zamanı eserlerimizi merkeze alacak bu zamanı eserleri gün yüzüne çıkaracak, tekrardan restorasyonunu meydana getirecek ve bu merkezlerde en doğru yerlerde en doğru yerleşimi meydana getirecek şekilde bilim insanlarımızla beraber çalışmalarımızı yürütüyoruz.” dedi.
Yeni konutların planlama ve tasarımı yapılırken önceliklerinin bir an ilkin vatandaşları güvenli evlerine kavuşturmak bulunduğunu belirten Bakan Kurum, “Yeni yapılacak yerlerdeki afet riskini gerek heyelan, gerek sıvılaşma, gerek faya olan mesafesini tespit ediliyor. Yıkılan alanların gerek morfolojik gerek jeolojik, jeofizik mühendislerimizce bilim insanlarımızla her türlü etüdünü yapıyor ve burada arazi kullanımı noktasında mikro-bölgeleme etüt çalışmalarımızı da yapıyoruz. Bu çalışmalarla beraber en doğru zemini bir kere tespit ediyoruz. Biriki alandan konut yapım süreçlerini başlattık. Biriki alanları yaptıktan sonrada şehrin içinde şehrin dokusunu kültürünü demografik yapısını buradaki toplumsal yapıyı ve gereksinimleri içerecek tasarımlar yapıyoruz. Bu tasarımlar çerçevesinde de yerleşime uygun olanlar alanları yerleşim yapmak suretiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Radye temel üstüne tünel kalıp ve ya perdeleme sistemini yoğun bir halde statik hesaplarda dikkate alındığı şekliyle çalışmalarımızı yürüteceğiz. Tasarım yapıyoruz yeşil alanlarıyla burada insanlarımızın en iyi şartlarda yaşayabilmesi amacıyla okullarıyla, parklarıyla, bahçeleriyle bu tasarımları yapıyor ve bu tasarımlar çerçevesinde de yerleşim alanlarını oluşturuyoruz.” ifadelerini kullandı.
“405 BİN AFET KONUTUNUN YAPIMINI BAŞLATTIK”
Cumhuriyet tarihinin en büyük “Afet Konut Seferberliği”nin yürütüldüğünü hatırlatan Bakan Kurum, “Fay hatlarına uzaklıkları hem yatayda hem düşeyde deformasyon haritalarını çıkardık ve bu haritalar çerçevesinde de yerleşimleri belirliyoruz. 405 bin afet konutunu Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliği kapsamında başlattık. Bu kapsamda 83 bin köy evini de illerimizde tespitler çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu emek harcamaları büyük bir hassasiyetle; sahadaki zemin etüt ekiplerimizce hocalarımızla eş güdüm içinde onların görüşleriyle beraber yapıyoruz. 21 Şubat’ta başladığımız sürecimize bugüne dek 16 bin, bugün ki 21 bine ulaştı. 21 bin afet konutumuzda da sözleşmelerimizi yapmış olup ilk kazmalarımızı vurmuş oluyoruz.” diye konuştu.
“EN İYİSİNİ EN GÜZELİNİ EN SAĞLAMINI SOSYAL DONATILARIYLA BİRLİKTE YAPMA ARZUSU İÇERİSİNDEYİZ“
Yeni yerleşim bölgeleri tasarlanırken şehrin gelişme aksı öngörüsünün 50 yılı hesaplayacak şekilde yapıldığını belirten Bakan Kurum, “Adıyaman Örenli’de fazlaca uygun bir zeminde gene Gaziantep Şehitkâmil’de, İslahiye’mizde Nurdağı’mızda bu emek harcamaları yürüttük. İskenderun’da da gene ovalardan dağlara olan yerleşimde de sağlam zeminleri bulduğumuz alanlarda yeni yerleşim alanlarını belirliyor buralara kentsel tasarımlarımızı yürütüyoruz. Bununla birlikte bu biriki alanları haricinde da şehrin merkezindeki kentsel tasarımlarımızı da başlattık ve oraya gidiyoruz şehrin tüm ileri gelenleriyle buradaki sanayicisiyle, belediye başkanıyla oradaki milletvekiliyle, tüm sivil cemiyet örgütleriyle toplantı yapıyor onların görüşleri, fikirleri, önerilerini dikkate alıyoruz ve emek harcama grubumuza onları da dahil ettik. Kim bizim emek harcama grubumuza dahil oluyorsa sizin valilerimize talimatımız sizin talimatınız bu yönde ve bu emek harcama grubuna katılmak isteyen kim var ise valiliklerimize bildirmesi ve bu çerçevede hep beraber bu emek harcamayı yürütmemiz icap ettiğini arkadaşlara ifade ettik ve bu anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz ve yeni çalışmalarımızı da yapacağımız konutlarımızda da en iyisini en güzelini en sağlamını toplumsal donatılarıyla beraber yapma arzusu içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkasından kalıcı konutların toplumsal donatıları ve bütüncül bir bakış açısıyla tasarlanacağını söyleyen Bakan Kurum, “Çalışmalarımızı yatay mimarî esaslı yürüteceğiz. Mahalle kültürünü ve komşuluk ilişkisini yaşatacak şekilde; zemin artı üç-dört katı geçmeyecek anlayışla kat planlarını yapacağız ve bu çerçevede tip dairelerimizin örneklerini de görsellerini paylaştığımız anlayışla gerçekleştireceğiz.” şeklinde konuştu.Köylerde yaşayan vatandaşlar için brütü 130, neti ise balkonu ve terasıyla beraber 105 metrekare olan daireler tasarlandığını söyleyen Kurum, “Yurttaşlarımızın gereksinimlerini giderecek bir anlayışla çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu tiplerin de bölgesel ihtiyaçlara ve oradaki mimariye uygun şekilde kaplamalarını yapacağız. Bir yerde cumbasını yapacağız, bir yerde taşını kaplayacağız ve bu anlayışla yürütüyor olacağız. Tip kat planlarımıza bakmış olduğunuzda; 3+1 daireler planlıyoruz. Bölgenin gereksinimleri doğrultusunda geniş balkonlu daireler planlandı ve bu çerçevede çalışmalarımızı yürütüyoruz.” bilgilerini verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla inşaat malzemeleri sektörü ile bir araya geldiklerini belirten Bakan Kurum, “Tecim Bakanlığı ile Endüstri ve Teknoloji Bakanlığımızla beraber tüm malzemelere ilişkin tedarik zincirini bugünden itibaren kurduk. Bu çerçevede 13 milyon ton çimentonun, 4 milyon ton demirin, 28 milyon metrekare seramiğin ve gene 28 milyon betonun kullanımı amacıyla tedarik zincirini oluşturduk.” dedi.
“250 BİN KONUTUN DÖNÜŞÜMÜ SAHADA FİİLEN SÜRÜYOR”
Türkiye’nin bir zelzele ülkesi bulunduğunu vurgulayarak, bugüne dek Kahramanmaraş merkezli depremler dâhil 120 bini aşkın canın yitirildiğini söyleyen Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm dünyaya örnek olacağı bir kentsel dönüşüm projesi başlattığını hatırlatarak şunları söylemiş oldu:
“Sayın Cumhurbaşkanım, 2013 senesinde bedeli ne olursa olsun bizlere ‘dönüştüreceğiz’ emirini verdiniz. Bu çerçevede bu güne kadar 3.3 milyon konutun dönüşümü yerinde, gönüllü ve süratli yapılmıştır. Vatandaşımızın rızası alınmıştır. 1994’te belediye başkanı olduğunuz dönemde Başakşehir’de ilk örneğini yaptığınız ve tüm Türkiye’ye yaydığınız toplumsal konut anlayışı ile beraber bugüne dek 1 milyon 180 bin toplumsal konut yapılmıştır. Gene bugün 81 ilimiz, 922 ilçemizde kentsel dönüşüm emek harcamaları çerçevesinde 250 bin konutun dönüşümü sahada fiilen devam etmektedir.”
“ELİMİZİ, DEPREMDEN ETKİLENEN İLLERİMİZİN ÜZERİNDEN HİÇ ÇEKMEDİK”
Meydana getirilen çalışmalarla, etkin yapı denetim sistemiyle ve zelzele yönetmeliğinde meydana getirilen değişimlerle beraber 6.6 milyon ev ve iş yerinin denetiminin toplumsal donatılarıyla beraber tamamlandığını belirten Bakan Kurum, şunları söylemiş oldu:“TOKİ ve hususi sektörümüzle yaptığımız işlerle beraber nüfusumuzun yüzde 65’ini güvenli hale getirdik. Gene depremler oldu ve sizin talimatınızla biz o zelzele bölgesindeydik bugün olduğu benzer biçimde. Depremde hasar gören şehirlerimizin inşası için elimizi onlardan asla çekmedik, gönlümüz oradaydı. Sivrice merkezli depremde, Elazığ ve Malatya’da 33 bin 821 konutu yerinde bitirdik ve bu depremden de etkilenen Elazığ’da ihtimaller içinde ölümlerin önüne geçmiş olduk. İzmir’de zelzele oldu ve İzmir tarihinin en büyük dönüşümünü yerinde, hem Bayraklı’da hem de biriki alanda yaptık ve yurttaşlarımıza teslimlerini TOKİ eliyle gerçekleştirmiş olduk.”
“AFET BÖLGELERİNDE 45 BİN KONUTUN YAPIMI TAMAMLANDI”
Antalya ve Muğla’da meydana gelen yangınlar, Giresun, Kastamonu ve Sinop’ta oluşan sel afetleri sonrası meydana getirilen emek harcamaları özetleyen Bakan Kurum, “Biz, devletimiz gene oradaydı. 861 köy evinin inşasının 447’sinin anahtar teslimlerini yaptık ve Mayıs ayı sonuna kadar da tamamını yapacağız. Kepezbeleni köyümüz vardı. Köyün tamamını yeniledik ve yurttaşlarımıza teslim ettik. Giresun’da sel oldu gene buradaydık. Dereli’de, Doğankent’te Giresun’un tüm ilçelerinde ‘Yeni Giresun, yeni Dereli, yeni Doğankent’ dediniz. Ikimiz de bu çerçevede çalışmalarımızı başlattık. Tüm Türkiye’ye örnek olacak, toplamda 368 konutu toplumsal donatılarıyla, yeşil alanlarıyla, dükkânlarıyla, taşkın riskini hesap ederek yaptığımız çalışmalarla beraber güvenli alanlara taşımasını elde etmiş olduk. Bu çerçevede Kastamonu, Sinop afeti ki, bu afet de Bozkurt’umuza ve öteki ilçelerimiz büyük zararlar vermişti. Abana’da yıkımlar oldu. Burada da yurttaşlarımıza sözler verdiniz ve bu sözler çerçevesinde 1.016 yeni yuvayı meydanlarıyla, dükkânlarıyla yurttaşlarımıza kazandırıyoruz. İnşallah 2023 senesinde bu afet evlerimizin de teslimini yapacağız. Bu çerçevede afet bölgelerinde 45 bin konutun yapımı tamamlandı.” diye konuştu.
Bakan Kurum, “Tarihe vefa, geçmişe saygı” anlayışıyla zamanı şehir meydanlarının ihyası için emekler yürüttüklerini hatırlatarak, “Kahramanmaraş merkezli depremde de anlayışımız bu olacak. Tarihimizi, ecdadımızın bizlere bıraktığı kültürü, emaneti koruyacak anlayışla gene projelerimizi gerçekleştireceğiz. Bursa’da, Bitlis’te, Edirne Selimiye Camii’nde, Erzurum’da olduğu benzer biçimde gene aynı anlayışla Kahramanmaraş’ımızda, Hatay’ımızda da yapacağız. Bir taraftan da şehrin ekonomisini ayağa kaldırmamız gerekiyor. Şu an AFAD koordinasyonunda geçici ticari ünitelerin yapım süreçlerini başlattık. TOKİ’yle Emrah Konut’la gene AFAD’ımızla bu tarz şeyleri yapacağız. Arkasından da şehrin sanayisi için gene Endüstri ve Teknoloji Bakanlığımızla beraber buradaki sanayiyi ayağa kaldıracak emek harcamaları da hep beraber yapıyor olacağız. Köylerimizde ziraat köy uygulamalarıyla beraber köye kırsala dönüşü teşvik edecek uygulamalarımıza devam edeceğiz. İskan Kanunu çerçevesinde Yusufeli’nde tüm illerimizde meydana getirilen çalışmalarımızı, Ziraat ve Orman Bakanlığımızla DSİ’mizle uyum içinde yürütüyoruz.” şeklinde konuştu.
“SON 1 YIL İÇERİSİNDE ÜLKEMİZE, 2 MİLYON YENİ, SAĞLAM VE GÜVENLİ KONUT KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ”
Bakan Kurum, Türkiye genelinde devam eden kentsel dönüşüm projeleri, Cumhuriyet tarihinin en büyük toplumsal konut hamlesi olan “İlk Evim” projesi ve afet konutları hakkında ise şunları söylemiş oldu:
“Devam etmekte olan kentsel dönüşüm konutlarımız 250 bin, toplumsal konutlarımız 250 bin ve Pazarcık merkezli zelzele sonrası yapılacak konut sayısının da 500 bin bulunduğunu düşündüğünüzde; ortalama 1 milyon yeni konutun yapımı ve 1 milyon konut amaçlı arsa tahsislerimizi de hesap ettiğinizde son 1 yıl içinde ülkemize 2 milyon yeni, sağlam ve güvenli konut kazandırmış olacağız. Hedefimiz 2035 yılına kadar tüm Türkiye’de dönüşüme girmemiş alan kalmamasını istiyoruz.”
“İstanbul’da bugüne dek 695 bin konutun dönüşümünü sağladık; 93 bin konutun dönüşümün fiilen sahada devam ediyor”Bakan Kurum, İstanbul’da tamamlana ve yapımı devam eden kentsel dönüşüm projeleri hakkında da bilgiler verdi. 39 ilçede de kentsel dönüşüm çalışmalarının yürütüldüğünü vurgulayan Bakan Kurum, “İstanbul’umuzda zatıâlinizin de detaylarını gelecek günlerde paylaşacağı kentsel dönüşüm seferberliğine aynı azim ve kararlılıkla devam ediyoruz. Bugüne dek 695 bin konutun dönüşümünü sağladık. 93 bin konutun dönüşümün fiilen sahada TOKİ’mizle, Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğümüzle, Emlak Konut Genel Müdürlüğümüzle beraber devam ediyor. Ihtimaller içinde Marmara depremine karşı nerede ise her ilçemizde, 39 ilçemizin nerede ise hepsinde kentsel dönüşüm emek harcamaları sürmektedir.” dedi.Bakan Kurum, Beykoz Tokatköy’de, Beyoğlu’nda, Gaziosmanpaşa’da, Kağıthane’de, Zeytinburnu’nda, Bağcılar’da, Güngören’de, Kartal’da, Üsküdar’da, Ataşehir’de ve Sultanbeyli’de örnek olacak ve ilçelere kıymet katacak konutların vatandaşlara teslim edildiğini belirterek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Akıllı şehirleriyle 60 bin yatay mimari esaslı konutlarıyla 2.108 konutun Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle teslimlerini gerçekleştirdik. Etap etap buradaki konutlarımızı da bölgedeki riskli ilçeler, konutlar her neyse o konutları taşımak suretiyle yürütüyoruz. Bağcılar’da, Bayrampaşa’da, Gaziosmanpaşa’da, Sultangazi’de sağlıksız yapılarda oturan vatandaşlarımızı bu alanlara taşıma gayretiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi’nde Sayın Cumhurbaşkanım, ‘Burayı tamamlayalım’ dediniz, yönerge verdiniz ve bu çerçevede 12 bin konutun kentsel dönüşümü başlatılmıştır. İnşallah bu yıl itibariyle teslimlerini yapmak suretiyle 2024 yılına kadar da evine girmeyen tek bir vatandaşımız kalmayana dek çalışıyoruz. Üsküdar’ımızda Çamlıca Camimizin eteklerinde Ferah Mahallesi’nde, Kirazlıtepe, Küplüce ve Mehmet Akif Ersoy mahallelerinde belediyemizle beraber 7 bin 84 bağımsız bölümden oluşan kentsel dönüşüm çalışmalarımızı başlattık. 551’ini tamamladık. Vatandaşımıza teslim ettik. 2 bin 583 bağımsız bölümün gene yapım süreci sahada devam etmektedir. Bugün zatıalinizin başkanlığında yapmış olduğumuz görüşmede da ihtimaller içinde afet risklerine karşı, bilimin ışığında bilim insanlarımızın görüşleri, fikirleri, önerileri doğrultusunda afete dirençli Türkiye anlayışıyla çalışmalarımızı yapacağımızı ifade ediyorum.”
Son Dakika Haberler